Transit bipartisyon Brezilyalı cerrah Santoro’nun tanımladığı metabolik cerrahi yöntemidir. Transit bipartisyon hem emilim kısıtlayıcı hem de azaltıcı bir ameliyat yöntemidir. Ameliyatın başlangıcında normalden daha geniş bir tüp mide yapılır. Midenin dikey olarak %65’i çıkarılır. Daha sonra midenin antrum bölümüne ileoçekal valf denilen ince bağırsakların son kısmının 250-300 cm yakınında sayılarak dikim yapılır.
Transit Bipartisyon Nedir?
Transit bipartisyon tip 2 diyabet hastalığının iyileştirilmesinde kullanılır. İnce bağırsağın son bölümünün tamamına midenin alt kısmına ikinci bir çıkış sağlanarak yapılır. İlk olarak ince bağırsakların kalın bağırsaklarla birleştiği noktadan itibaren 100 veya 120 cm sayılır ve bu kısım işaretlenir. 100 ila 120 cm arasındaki tercih hastanın yapısına göre belirlenir. Bu noktadan itibaren 150 cm daha sayılır.
Kalın bağırsak ve ince bağırsağın birleşme yerinden itibaren 250 cm’den ince bir bağırsak kesilir. Kesilen alt uçta mideyle bağlantı sağlanır. Üst uç ise işaretli olan 100. cm’e uzaklıktaki bağırsağa bağlanır. Böylece yiyeceklerin yaklaşık 1/3’ü doğal yol olan on iki parmak bağırsağından geçer. Geriye kalan 2/3’ü ise yeni yapılan bağlantı sayesinde ince bağırsakların son kısmından geçer.
Transit Bipartisyonun Avantajları Nelerdir?
Transit bipartisyonun avantajları başında insüline dirençli tip2 diyabet hastalarının daha iyi hale gelmesini sağlar. Ayrıca avantajları şu şekilde sıralanabilir:
- Bağırsakların tüm bölümleri kullanıldığı için malabsorbsiyona (emilim bozukluğu) sık rastlanmaz.
- Yağlı dışkılama nadir gözlenen bir durumdur,
- Ömür boyu ilaç kullanımı gerektirmez,
- Kan şekeri regülasyonunu çok iyi şekilde sağlar.
- Midenin çıkışı olan pilor bu hastada aktif haldedir. Bu sayede safra yollarına gerekebilecek girişimsel endoskopik işlemlere olanak sağlar.
Transit Bipartisyonun Dezavantajları Nelerdir?
Transit bipartisyonun avantajları olduğu gibi kendi içerisinde dezavantajları ve belli bir risk oranı bulunur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
- Daha basit yapılan tek bağlantı kurulan hali mevcuttur. Çok sayıda doktor tarafından tercih edilen bu yöntem sayesinde daha basit ve daha kısa operasyon sağlanır. Fakat tek bir bağlantı kurulması safranın ince bağırsaktan tümüyle mideye boşalmasına ve kronik safra reflüsüne neden olabilir.
- Anastomoz daralması halinde kilo kaybı gerçekleşmeyebilir.
- Mide ile ince bağırsak arasında bağlantı uygulanır. Bu bağlantı yolunun boyutuna bağlı olarak işlevsellik değişiklikleri görülebilir.
- Anastomoz bir süre sonra genişlemeye ve esnemeye başlar. Bu durumda olması gerekenden çok fazla kilo kaybı yaşatabilir. Beslenme problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Transit Bipartisyon Ameliyatı Sonrası
Transit bipartisyon ameliyatı sonrasında hastanın iştahı kapanmış olur. Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, solunum hastalıkları tedavi edilmiş olur. Operasyon geçirmiş olan hasta ilk günden ayağa kalkabilir. İlk günden yürütülen hastada bu sayede gaz sancıları olmaz. İki ya da üç gün hastanede kalır ve gerekli kontroller sağlanır. Hasta hem kontrol edilir hem de kendini toparlamış olur. Ameliyat olan hasta yaklaşık bir yıl sonra fazla kilolarının birçoğunu vermiş olur. Transit bipertisyon geçiren hastalar araştırıldığında 5 yıl kadar şeker hastalığının görülmediği kanıtlanmıştır.
Transit Bipartisyon Ameliyatı Sonrası Beslenme
Transit bipartisyon ameliyatı sonrası beslenme üç aşamadan oluşur:
- Sıvı Dönemi,
- Püre Dönemi,
- Katı dönemi
şeklindedir. Mide küçük hale geldiğinden kişinin fazla iştahı olmaz. Emilim düzenlemesi sayesinde de insülin miktarı fazla, kandaki şeker miktarı azdır. Ameliyat sonrasında yaklaşık 7 hafta özel bir diyet uygulanır. 7 hafta sonunda ise hasta her şeyi yiyebilir hale gelir. Ancak yine de sağlıklı beslenme sistemini benimsemiş olması gerekir. Yoksa geri kilo alması kaçınılmaz olur.
