Metabolik cerrahi hipertansiyon, tip 2 diyabet, obezite, ve yüksek kolesterol gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Metabolik sendrom hastalıkları tedavi gerektirir. Tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini azaltır. Sadece azaltmakla kalmaz kişinin yaşamını da tehdit eder.
Metabolik Cerrahi Nedir?
Metabolik cerrahi tip 2 diyabet tedavisinde çok büyük önem taşır. Tam olarak tedavi edilemez ancak ilaçlar, insülün takviyesi ve kilo kontrolü ile minimum düzeyde kalır. Metabolik cerrahi kan şekerini düzenler ve diyabete bağlı sendromların önüne geçer. Kan şeker yüksekliği durumunda kalp damar hastalıkları ve böbrek sorunları oluşur. Bu cerrahi işlemler sayesinde ise bu hastalıkların oluşması engellenir. Metabolik cerrahi tip 2 diyabet tedavisinde önemli olsa da tip 1 diyabet hastaları için etkili bir yöntem değildir.
Metabolik Cerrahi Nasıl Yapılır?
Metabolik cerrahi işlemlerinin hepsi kapalı ameliyatlardır. En fazla 6 kesik atılarak yapılan bu işlemler kendi içerisinde farklılık gösterir. Bu işlemleri ortak özelliği mideye müdahalede bulunulmasıdır. Amacı iştahı azaltmak ve bu sayede de gıda alımını kısıtlamaktır. Bu operasyonlar sayesinde gıdalar ince bağırsağın son kısmına kestirme şekilde ulaşır. Metabolik cerrahi yöntemleri şunlardır:
- Transit Bipartisyon
- Duodenal switch ve SADI-S
- İleal interpozisyon
- Gastrikby-pass
- Sleevegasteknomi (tüp mide ameliyatı)
- Minigastrik by-pass
Transit Bipartisyon Nedir?
Transit bipartisyon işleminde diğer işlemlerden farklı olarak ince bağırsağın son bölümünün tamamından midenin alt kısmına ikinci bir çıkış sağlanır. Bu işlem sayesinde yenilen yiyeceklerin ince bağırsakların tüm segmentlerinden geçişi sağlanmış olur. Bu işlem sonucunda yiyeceklerin yaklaşık 1/3’ü doğal yol olan on iki parmak bağırsağından, 2/3’ü ise yeni yapılan bağlantı sayesinde ince bağırsakların son kısmından geçer.
Duodenal Switch ve SADI-S Nedir?
Duodenal switch ve SADI-S etkileri açısından birebir aynıdır. Fakat mide bağırsak birleşimi içermesi açısından SADI-S ameliyatının riskleri daha düşüktür. Duodenal switch ve SADI-S gerek kilo kaybında, gerekse diyabet başta olmak üzere, metabolik sorunların çözümünde çok yüksek etkili ameliyatlardır. Bu operasyonda bağırsak uzunluğu 250 cm’e düşürülür. Gıdalardaki yağlar ve kalorinin emilim miktarını gastrik bypassın da üstünde bir oranda azaltır. Bu ameliyatlarda yüksek kilo kaybı elde edilir. Ancak hastalar destek tedavisine rağmen ciddi vitamin, mineral ve protein yetersizliği yaşarlar.
İleal interpozisyon Nedir?
İleal İnterpozisyon ince bağırsağın son kısmı ile başlangıç kısmının yer değiştirmesi işlemidir. Bu işlemle insülin direncine neden olan hormonlar devre dışı bırakılır. İnsülin duyarlılığını artıran hormon seviyelerini yükseltme amacı güdülür. İleal İnterpozisyon ameliyatı orijinal olarak sleeve gastrektomi ( tüp mide ameliyatı) işleminin ileum segmenti ile birleştirilmesidir. Bu işlemle sindirim sisteminin farklı bir alanına taşınır.
Metabolik Cerrahinin Riskleri Nelerdir?
Metabolik cerrahinin riskleri bulunur. Bu riskler şöyledir:
- %0,3 pıhtı sorunu,
- %0,3 darlık sorunları,
- %0,9 Kanama riski ,
- %1-2 kaçak olma ihtimali,
- Kişiye bağlı olarak anestezi problemleri,
- %0,2 hastaların hayatını kaybetmesi
- İshal
- Kusma,
- Bağırsak tıkanıklığı,
- Fıtık
Metabolik Cerrahinin Başarı Oranı
Metabolik cerrahinin başarı oranı %95’tir. Metabolik cerrahi sayesinde belirli sebeplerden oluşan kiloların verilmesi sağlanır. Bu süreçte hastaların tip 2 diyabet hastalığında da gerilemesi söz konusu olur. Başarı oranı yüksek olan bu ameliyatlarda gerekli tetkik ve kontroller yapılmalıdır. Belirli kiloda olmayan hastalar için daha büyük riskler taşır. Genelde metabolik cerrahi obezite tanısı koyulmuş hastalara yapılır. Eğer vücut kitle endeksi 35’in üzerinde değilse bu ameliyatlar kişi için risk faktörlerini çoğaltır. Bu sebeple doktor önerisinde ilerlemek önem taşır.